Ana Sayfa DünyaBM, barış gücü personelinde küresel ölçekte azaltıma gidiyor

BM, barış gücü personelinde küresel ölçekte azaltıma gidiyor

Yazan
0 yorumlar 7 Görüntülenme

CGTN Muhabiri Geng Jingjing'in haberine göre Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, kısa süre önce BM’nin daimi üye devletlerinin temsilcileriyle yaptığı görüşmelerin ardından, küresel çatışma bölgelerindeki barış gücü ve polis birliklerinde önemli bir küçülme kararı alındığını duyurdu.

Plan kapsamında, önümüzdeki aylarda dünyanın hassas bölgelerinde görev yapan barış gücü ve barış koruma polis personelinin yaklaşık yüzde 25’inin azaltılması öngörülüyor. Bu da yaklaşık 13 bin ila 14 bin personelin görev yerlerinden çekilmesi anlamına geliyor.

Uzmanlara göre, bu karar “küresel çatışmaların şok emicisi” olarak görülen BM barış gücü sistemine ciddi bir darbe oluşturacak ve birçok bölgede istikrarı olumsuz yönde etkileyebilecek.

BM’nin kararı küresel güvenlik dengesini sarsabilir

banner

CGTN Muhabiri Jingjing'in haberinde şu ifadeler yer aldı:

"BM’nin bu kez “geri çekilme” adımı, küresel ölçekte ciddi sonuçlar doğurabilir. BM hâlihazırda Afrika ve Orta Doğu’da 11 barış gücü operasyonu yürütüyor; planlanan personel azaltımı bunların dokuzunu doğrudan etkileyecek.

Bu durum, Güney Sudan’daki mülteci kamplarından Lübnan sınırlarına, Kıbrıs’taki tampon bölgeden Kosova’daki devriye hatlarına kadar uzanan geniş bir coğrafyada güvenlik dengelerinin yeniden şekillenmesine yol açabilir.

Uzmanlara göre bu çekilme, halihazırda kırılgan olan bölgelerde çatışma riskini artırabilir ve BM barış gücünün caydırıcılığını zayıflatabilir.

ABD’nin borcu BM barış gücü operasyonlarını krize sürükledi

Bu krizin ana nedeni, ABD’nin BM barış gücü operasyonlarına olan 2 milyar 800 milyon dolarlık borcudur.

Washington yönetimi yakın zamanda 680 milyon dolarlık bir ödeme sözü vermiş olsa da, bu miktar mevcut dev finansal açığı kapatmak için yetersiz kalıyor.

Daha endişe verici olan ise, Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Ofisi’nin 2026 yılından itibaren BM barış gücü operasyonlarına yapılan tüm finansal desteğin durdurulabileceğini öne sürmesidir.

Uzmanlara göre bu adım, BM’nin küresel barış koruma sisteminin temellerini sarsacak ve örgütün kriz bölgelerindeki varlığını ciddi biçimde zayıflatacaktır.

BM Genel Sekreteri Guterres kaynak krizine çözüm arıyor

Zorlayıcı koşullar altında çalışan BM Genel Sekreteri António Guterres, mevcut krizi aşmak için kaynakların daha verimli kullanılacağı yeni bir dağıtım modeli üzerinde çalışıyor.

Raporlara göre, Çinli temsilciler yakın dönemde BM barış gücü operasyonlarına yönelik katkı paylarının tam ve zamanında ödeneceğini açık bir şekilde teyit etti.

Barış gücü operasyonlarının önemi

BM barış gücü operasyonları bütçesi, küresel askeri harcamaların yalnızca yüzde 0,5’ini oluşturmasına rağmen, “uluslararası barış ve güvenliği tesis etmenin en etkili ve en düşük maliyetli araçlarından biri” olarak değerlendiriliyor.

Ancak ABD’nin katkı paylarını zamanında ödememesi, bu sistemi besleyen çok taraflı BM barış koruma mekanizmasını zayıflatıyor ve küresel güvenliğe yönelik ortak çabaların sürdürülebilirliğini tehdit ediyor.

ABD Kongresi, BM aidatlarını siyasi baskı aracı olarak kullandı

Birleşmiş Milletler’e yapılan aidat ödemeleri, normal koşullarda Beyaz Saray Yönetim ve Bütçe Ofisi tarafından hazırlanıp Kongre’ye sunulmaktadır.

Ancak, ödemelerin onay yetkisine sahip olan Kongre, bu süreci her zaman sorunsuz biçimde yürütmemiştir.

Kongre, zaman zaman BM üzerindeki etkisini artırmak amacıyla aidatları bir siyasi baskı aracı olarak kullanmıştır.

Örneğin, 2005 yılında ABD Temsilciler Meclisi, BM’nin Washington’ın talep ettiği reformları yerine getirmemesi halinde, ABD’nin katkı payının yarısını kesme tehdidinde bulunmuştur.

Uzmanlara göre, aidat ödemelerini siyasi hedeflerle ilişkilendirme alışkanlığı, ABD’nin defalarca BM’ye borçlu duruma düşmesinin başlıca nedenlerinden biridir.

Uluslararası itibar ve liderlik

BM’nin kurucu üyelerinden ve Güvenlik Konseyi’nin daimi üyelerinden biri olan ABD’nin uzun vadeli borçları, kaçınılmaz olarak ülkenin uluslararası itibarını ve liderlik konumunu zedelemektedir.

Her ne kadar BM Antlaşması, aidat borçlarını belirli bir düzeyin üzerine çıkaran ülkelerin Genel Kurul’daki oy hakkını kaybedeceğini öngörse de, bu hüküm başlıca büyük güçler söz konusu olduğunda nadiren katı bir biçimde uygulanmaktadır.

ABD’nin çifte stratejisi: “Barışı zayıflat, çatışmaları körükle”

Önemle vurgulanması gereken nokta, ABD’nin bir yandan BM’ye aidat ödememek suretiyle küresel barışın “küresel çatışmaların şok emicisi” mekanizmasını aşındırırken, diğer yandan askeri yardımlar aracılığıyla bazı çatışmaları daha da alevlendirmesidir.

Bu durum, ABD’nin BM merkezli çok taraflı barış koruma sistemini zayıflatma, buna karşılık ikili askeri ittifaklarını güçlendirme yönündeki çelişkili stratejisini açıkça yansıtmaktadır.

Başka bir deyişle, Washington bir taraftan küresel barışın koruyucu tamponunu zayıflatırken, diğer taraftan belirli bölgesel krizlere müdahaleleriyle istikrarsızlığı artırmaktadır.

Bu ikili yaklaşımın ortak sonucu ise, dünyayı giderek daha kırılgan ve öngörülemez bir hale getirmesidir."

Hibya Haber Ajansı

Şunlarıda beğenebilirsiniz

Yorum Yapın