Çelik: Filistinlilerin sürgün edilmesi gibi bir seçenek söz konusu olamaz

AK Parti Sözcüsü Çelik’in konuşmasından bazı satır başları şöyle:

“Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız, Terörsüz Türkiye konusundaki hedeflerimize ulaşabilmek için gösterilen hassasiyetin azami düzeyde tutulması gerektiğini hem Terörsüz Türkiye hem terörsüz bölge konusundaki yüksek hassasiyetin, arkadaşlarımızın hepsi tarafından korunması gerektiğini, Terörsüz Türkiye hedefi ile ilgili olarak bütün birimlerimizin kendi görev alanlarına düşen çalışmaları eksiksiz bir şekilde performansını daha da ilerleterek yerine getirmesi gerektiğini ifade etti.

Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımızın, yeni anayasa konusunda verdiği mesaj da nettir. Bu hepimizin, bütün siyaset insanlarının, bütün devlet adamlarının, insanlarının gelecek nesillere olan bir borcudur. O sebeple bunun da hassasiyetle yerine getirilmesi konusunda partimiz, çalışmalarını sürdürüyor. Heyetimiz, düzenli toplantılar yaparak yeni anayasa konusundaki politik tutum belgemizi tamamlama aşamasına geldi.

Sumud Filosu ile ilgili olarak vatandaşlarımız, İsrail tarafından hukuksuz bir şekilde alıkonulan vatandaşlarımız, ülkemize getirildi. Bunların karşı karşıya kaldığı muamele, uluslararası hukuk açısından suçtur. Bu Netanyahu hükümetinin barbarlığının, hukuk tanımazlığının bir göstergesi olarak bir kere daha kayda geçmiştir. Bunların her alanda zorbalık, barbarlık, katliam dışında bir iş bilmediği, bütün insanlığın önüne bu ajandayı dayatmaya çalıştığı bir kere daha görüldü.

Dünyanın çeşitli milletlerinden, kendi vatandaşlarımızın da içinde bulunduğu bu filo, Gazze’ye açlığı bir soykırım olarak dayatan bu insanlık dışı muameleye karşı insani değerleri, insan haysiyetini korumak üzere ortaya çıkmış bir iradedir. Günün sonunda fiziken engellenseler de Gazze’nin mesajını, tüm dünyaya duyurarak, Gazze’nin mesajını Akdeniz’den tüm dünyaya yayarak amacına ulaşan bir eylem yapmışlardır.

Şimdi benzer şekilde ‘biz, insanlık ittifakının parçası olarak Gazze’deki çocuklara, kadınlara, orada mahrum bırakılmışlara elimizi uzatmaktan hiç vazgeçmeyeceğiz’ diyerek yoluna devam eden Özgürlük Filosu’na da benzer bir İsrail barbarlığının saldırısı gerçekleşti.

Burada Türkiye Büyük Millet Meclisi üyesi, değerli milletvekillerimizi, vatandaşlarımızı, dünyanın çeşitli yerlerinden gelmiş değerli aktivistleri, İsrail her zamanki barbarlığıyla kaçırdı, alıkoyuyor. Bunu bir kere daha buradan, AK Parti Genel Merkezi’nden en güçlü şekilde lanetliyoruz. Bu, bir kere daha hukuksuzluğun ilanıdır, Netanyahu hükümetinin insani, medeni olan her şeye karşı düşmanlığının ilanıdır.

Sayın milletvekillerimizi, vatandaşlarımızı ve o filoda bulunan insanlık ittifakının bütün üyelerini derhal serbest bırakmalıdırlar. Bu işledikleri suçların hepsi, eninde sonunda hesabı sorulacak suçlardır. Burada haksız ve hukuksuz bir şekilde, şiddet uygulayarak tutukladıkları, alıkoydukları aktivistleri açlığa, kötü koşullara mahkum ederek bir kere daha aslında insanlık dışı karakterlerini göstermiş oluyorlar.

Hamas’ın ‘evet’ cevabından hemen sonra İsrail’in Gazze’ye en yoğun bombardımanları gerçekleştirerek daha çok sayıda çocuk ve kadını öldürmesi, aslında Netanyahu’nın barışa ve ateşkese düşman bir tutum içinde olduğunu bir kere daha gösterdi.

Netanyahu, kendi kişisel kaderini daha çok katliam yapmaya başlamış bir figür olarak hareket ediyor. Maalesef bu çerçevede uluslararası siyasetteki her barış girişimini sabote etme konusunda da çeşitli katliamcı fırsatlar üretmeye kalkıyor. Buna da hiçbir şekilde uluslararası toplumun müsaade etmemesi gerekir.

Ateşkes ve barışın kalıcı olması için herhangi bir şekilde Filistinlilerin, kendi vatanlarından sürgün edilmesi gibi bir seçenek söz konusu olamaz. Bu en önemli konulardan bir tanesidir. Bunun kadar önemli bir konu da Filistin’in, Filistinliler tarafından yönetilmesidir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki komisyon, yüce Meclis’in iradesi adına, PKK’nın feshi ve silahların bırakılması süreci için gerekli dayanakları oluşturan bir yaklaşım gösteriyor. O sebeple de silahların bırakılmasının kesintisiz  bir süreç olarak devam etmesi gerekir. Fesih ifadesinin altının somut olarak dolması gerekir.

Dolayısıyla burada kilit olarak hem siyasetin bakacağı alan hem güvenlik kurumlarının bakacağı alan, silahların bırakılması sürecinin kesintisiz, net ve sahada teyit edilecek bir şekilde devam edip etmediğidir.

Terörsüz Türkiye süreciyle ilgili olarak vatandaşlarımızın, Sayın Cumhurbaşkanımıza ve Sayın Bahçeli’ye çok yüksek bir güvenleri ve destekleri var.

Mesele ve odağımız, PKK terör örgütünün fesih ve silah bırakmasıdır.

Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Sayın Bahçeli’nin siyasi meşruiyet gündemiyle ilgili yaptığı açıklamalar, gerçekten birer manifesto niteliğindedir. Burada Sayın Özgür Özel’in siyasi meşruiyet konusunda alfabe düzeyinde bile bir bilgisi olmadığının beyanıdır bu açıklamalar.

Herhangi bir şekilde kendi partisinin kurultayını yapamayan bir genel başkan, dar koridordaki siyasi ajandanın dışına çıkamayan, her gün aynı cümleleri tekrarlayan bir genel başkan. Partisinin her tarafından ortaya çıkan skandallara hiçbir cevap veremeyen bir genel başkan. Doğrudan Cumhuriyet Halk Partililerin, şaibeyle suçladığı süreçlerin oluşturduğu mekanizmanın başındaki kişi, Sayın Cumhurbaşkanımızın siyasi meşruiyetini tartışacak. Komik bile değil yani. Ki şunu da unutmamak gerekir. Sadece Türkiye açısından değil. Dünyada seçilmiş, demokratik seçimler yoluyla iş başına gelmiş liderler içinde en tecrübelisi Sayın Cumhurbaşkanımızdır.

Sayın Özgür Özel, bir siyasi meşruiyet tartışması açarsa, bu tartışmanın ilk yargılayacağı, ilk inciteceği kişi Sayın Özgür Özel olur.”

Hibya Haber Ajansı

Related posts

Gurbetelli Ersöz Kadın Gazetecilik Ödülleri sahiplerini buldu

Özel: 200 günü aşkın süredir adalet, hak diye meydanlardayız

Batman’da silahlı ve bıçaklı kavga